02.12.2004 TARİHLİ MAKALEM.GÜNCELLİĞİNİ HALA KORUYOR
Başlıktaki
isimlendirme anlatmak istediğimi
tam ifade etmeyebilir.Ancak önemli olan isim değil
işlevdir.En küçük
birim olan “Aile”den “Birleşmiş
Milletler”e kadar her yerde yöneten ve yönetilenler
vardır.Yöneten olmak bir çok insan için büyük hedeftir.Ancak o
iş o kadar da kolay
değildir.Askerlik
yapanlar bilir.En rahat iş
“er”olmaktır.Çünkü yükümlülüğü
sadece size verilen işi
yapmaktır.Hatta yapılan işin
eksik olmasından bile tam olarak sorumlu değildir.Zor
olan”yönetmektir”.Bu zorluk dolaylı-dolaysız yönetilen insan
sayısı ile doğru
orantılı olarak artar.Zorluklar artınca sorumluluğun
paylaşımına
gidilir.İşte bu
noktada başlıkta
kullandığım BİLİM
DANIŞMA KURULU
görevini yapacak oluşum(lar)
gündeme gelir.
Ülkemizde
bildiğim kadarı ile
isim aynı olmasa bile böyle bir kurul var.Ancak
düşünüldüğü-istenildiği
gibi işlev yapmadığı
açık.Hatta böyle bir kurulun varlığı
da kamuoyunda yeterince bilinmiyor.
Tarif
etmeye çalıştığım
olgunun tam karşılığı
olmasa da AR-GE olarak adlandırılan üniteler de bu işlevi
yapmaya çalışıyor.Ancak
burada ki en önemli fark şu;AR-GE
ler kurumlarda çalışan
personellerden oluşur.Kamu
kurumlarında ise memurlarından oluşur.Benim
bahsettiğim kurulun
bireyleri hizmet verdiği
kişi-kurumlar ile
astlık-üstlük ilişkisi
yoktur.Tamamen bağımsız
ve yapılan-üretilen çalışmalardan
birebir (şahsi) maddi
ve manevi beklentisi olmamalıdır.
*Bu
kurullar neler yapmalıdır?
Öncelikli
olarak kurulu oluşturan
bireylerin seçiminde özen gösterilmelidir.
Daha
sonra çalışma
yapılacak işin-yerin
tanımı yapılmalıdır.Ondan sonra da kısa,orta ve uzun vadeli
hedefler belirlenmelidir.Bu hedefler için yapılacak çalışmalara
öncülük yaparak üst düzey verim sağlanmalıdır.
Buraya
kadar geniş zamanlı
olarak anlatmaya çalıştığımı
somutlaştırmak
istiyorum.Ve bunu kendi hayatımdan örnek vermek
istiyorum.Üniversite yıllığımda
arkadaşlarım benim
için şöyle bir
cümle yazmışlardı.”Hedefi
iyi bir klinik ve çiftlik sahibi olmak”.Bu hedef 20-25 yıl önce
belirlenmiş.Ve bu gün
için hedefin birisi olan “klinik”kısmı başarılmış.İnşallah
çiftlik kısmı da olur.
Şehrimizde
böyle bir çalışmanın
büyük hizmetler yapacağı
kanaatindeyim.Şunu
tekrar etmekte fayda görüyorum.Bardağın
dolu kısmını görmek önemlidir ama ondan daha önemlisi boş
kısmın nasıl doldurulacağını
görmektir.İşte
bahsettiğim BİLİMSEL
KURULUN görevi bardağı
tanımak,dolu ve boş
kısımlarını görmek ve boş
kısmının nasıl doldurulacağı
konusunda çözümler üretmek.Hatta su fazla geliyorsa bunu önceden
görüp istenilen sayı ve özelliklerde ek bardaklar ihdas etmektir
.Bu çalışmayı
her türlü eğitim
basamağında,sağlıkta,üretimde,ticarette,turizmde,hukukta,eminiyette,güvenlikte,asayişte,hulasa
hayatın her anı için yapmak gerekir.
Her
işin başı
öncelikle o işin
düşünülmesidir.Daha
sonra planlama ve uygulama gelir.Kabul edilirse düşünce
kısmında da olsa katkı yapmış
olmak beni sevindirir.
Saygılarımla.02.12.2004
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder