ORTA DOĞU HARİTASI ve 3.DÜNYA SAVAŞI
Coğrafyamız kaderimizdir ve öyle bir
coğrafya da yaşıyoruz ki Dünyanın gözü 7/24 saat üzerimizde.Esen her
rüzgarın,düşen her yaprağın,yağan her damlanın,doğan her bebeğin,ölen her
insanın ve üretilen-tüketilen her şeyin
izlendiği kayıt altına alındığı ve tüm bu hareketliliklerden gelecek
için PLANLAMALARIN yapıldığı bir
coğrafya.Planlamayı yapanlar,uygulayanlar ve uygulanan topraklar ve insanlar.Bu
üç unsurun uyum ve/veya uyumsuzluğunu bölge ve dünya olarak yaşıyoruz.
İnsanlık tarihi ile eşdeğer bir
geçmişe sahip olan Anadolu toprakları medeniyetlere yuva olmuş. Kıtaları
birleştirmiş,denizleri kavuşturmuş.Şimdi de ENERJİ hatları ile hayatın kolay
yaşanılır olmasını sağlıyor.Yine binlerce yıllık Uzakdoğu zenginliklerinin batı
dünyasına İPEK YOLU ile köprü olmuş.Bu gün ise üretimde dev hamleler yapan
ÇİN’in ürünlerini batıya ulaştıracak yol
da ANADOLUMUZDAN geçiyor.3.üncü köprümüz hizmete açıldığında UZAKDOĞU’dan
vagonlara yüklenen ürünler Avrupa nın büyük A.V.M. lerinin raflarına direk
ulaşacak.3.üncü hava alanı ise Dünya Havacılığının Avrupa merkezli uçuşlarının rotasını
İstanbul’a çevirmiş olacak.Kanal İstanbul ile de soğuk sulardan sıcak sulara
ulaşmak isteyen her şeyin YÖNETİMİ, devletimizin kontrolünde olacak.
Ortadoğu’daki zengin petrol
yataklarının kontrolünü ele geçirmek isteyen
BATI DÜNYASI bu amaç için Dünyayı ama özellikle Ortadoğu’yu (Osmanlı Topraklarını) ateşe verip yangın
yerine çevirerek 1.Dünya Savaşı ile istediğini almış.Aradan geçen 100 yıl
cetvel ile çizilen sınırların,para ile satılan saltanatların fonksiyonelliğini
bitirdi.İnsanlar evrensel değerleri görmeye,öğrenmeye ve yaşamaya başladı.Bu
durum Ortadoğu’nun yeniden şekillenmesini gerektirince MASANIN yeniden
kurulması gerekti.
Şu günlerde 21.yüzyılın “GÜÇLÜLERİ”
masaya kimlerin hangi güçle oturacağının belirlendiği günler.Bu oyunun da
SAHNESİ her zaman olduğu gibi ORTADOĞU ve özelinde de SURİYE
seçilmiş.Suriye’deki iç savaşta sahne almayan herhangi bir dünya devleti var mı?.Başta ABD olmak
üzere,İngiltere,Fransa,Almanya,Rusya,Çin,İran,İsrail,…Ve her ülke MAŞALARI ile
Ortadoğu’daki savaşta varlar.Zaman zaman
maşaları tutan eller değişiyor,zaman zamanda maşa ile tutulanlar değişiyor.Ama
savaş devam ediyor.Siviller ölüyor,tarih yok ediliyor,tabiat değiştiriliyor.
İşte tam bu noktada TÜRKİYE
Ortadoğu’nun haritasının çizileceği MASA da olmayı doğal hakkı olarak görüyor.Aynı zamanda da buna
layık olduğunu söylüyor.Klişe bir söz ama “HAK ALINIR VERİLMEZ” sözü burada da
geçerli.Ülkemiz bu hakkı alabilmek için ekonomik,sosyal,kültürel,askeri olarak
gücünü kabul ettirmek zorunda.Bunun yolu da “MUASSIR MEDENİYETLERİN”
gerektirdiği reformları yapmasıdır.Ekonomik olarak ORTA GELİR GURUBU TUZAĞINDAN
kurtulup ÜST GELİR GURUBU düzeyine çıkabilmemiz için de bu REFORMLAR gerekli.Reformlar
ancak huzur-barış ortamında yapılabilir.
Ortadoğu-Suriye iç savaşı,PKK
Terörü,PYD ,DEAŞ gibi huzurumuzu bozan,sivillerin ölümüne sebep olan olaylara
bir de bu açıdan bakalım.Siyasi görüşlerimiz,dini inançlarımız,etnik
yapılarımız ve coğrafi bölgelerimiz farklı olabilir.Zaten farklı da .Bu ülkenin
huzur,refah ve mutluluk içinde olmasını isteyen herkes ile ortak paydalarda
buluşuruz.Buluşup REFORMLARI da başaracağız.Ancak hangi vasıflara sahip olursa olsun “MİLLİ” olamayıp İHANET
İÇİNDE olanlar ile ortak paydamız olamaz.
Bölgemizde ve Suriye özelinde yaşanan savaş 3.Dünya savaşının mini provasıdır.Savaş
sonrası kurulacak MASA’da Türkiye olarak muhakkak bulunmalıyız.Masadaki
sorumluluğumuz sadece milletimizin hak ve menfaatlerini korumakla sınırlı
olmayıp Dünyada ezilen-sömürülen TÜM MAZLUM İNSANLARIN (DEVLETLERİN DEĞİL) hak
ve menfaatlerini korumak ta dahildir.Bunu da başaracağız…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder