İFTAR ÇILGINLIĞI-PAPAZLARLA
İFTARLAR(!)
2005 yılının
ramazan ayında yazdığım yazımı noktasına virgülüne dokunmadan bu hafta tekrar
etmek istiyorum.Aradan geçen 11 yılda İFTAR ÇILGINLIKLARININ nerelere taşındığını
görmek insanı üzüyor.
“Ramazan ayını ortaladığımız bu günlerde ülkemizde
ciddi anlamda İFTAR ÇILGINLIĞI yaşanmaktadır.Bu çılgınlık yerel düzeyde tüketim
çılgınlığı olarak gözlenirken asıl mesele ulusal düzeyde verilen iftarlar
oluyor.
İftar;oruç açma veya oruç bozma olarak tanımlanırken
iftar sofrası ise Ramazanda akşam ezanı okunduğunda oruç açmak için hazırlanmış
sofra olarak tanımlanır.Nedir son yıllarda yaşadığımız iftar çılgınlıkları.
Ramazan ayında şehirlerimizde iftar programları eski
sosyete ailelerinin “balo” larına dönüşmüş durumda.Benim balom pardon iftarım
filancanın verdiği iftardan daha
muhteşemdi. Vs vs. Dernekler,meslek örgütleri,partiler,iş adamları hulasa akla
gelebilecek herkes birbirine iftar veriyor. Tabi ki sosyal ve ekonomik seviyeye
göre de iftarın verildiği mekan değişiyor.3-4 çeşit tabldot yemeğin 5YTL nin altında olduğu ülkemizde iftar yemekleri asgari 10 YTL den
başlayıp 100 YTL ye kadar çıkabiliyor.Bu ne israf.
İftar açtırmanın velev ki sade bir su ile olsun
mükafatını takdir edecek olan Allahtır. Niyet “Allah rızasını “kazanmaksa bu çılgınlığa ne gerek var.Eğer amaç yemek
sektörünün kazanması ise buna “dini”karıştırmamak “din bezirganlığı” yapmamak
gerekir.Özellikle büyük şehirlerimizde iftar çadırları ve ramazan eğlenceleri(!)
yapılıyor.Bu eğlence ve çadırlarda orucun özü olan ibadet tamamen unutulmuş ve
insanların gözünü para,şöhret kaplamış vaziyette.Bunun iftarla,oruçla ne ilgisi
var.
Buraya kadar anlattığım husus tamamen biz Müslümanlar
arasında yeni gelişmiş olgu.Bunun çözümü daha kolaydır.Ama benim anlayamadığım
husus İFTAR PROGRAMLARI adı ile birilerine şirin görünmek.Bilmem hangi
kilisenin papazı, hahambaşı,piskoposu,ekümeni vs vs. ye iftar vermek.Her halde
bu tür iftarlarda kalben oruç tutup iftar açan Müslüman sayısı çok azdır. Bu
iftarlardan nereden çıktı.Benim dinim bana senin dinin sana.Kural
bu.Papazlarla,piskoposlarla,hahamlarla ne iftarı
açılıyor.Yahudiler,Hristiyanlar kendi dini törenlerini ayinlerini bizim müftülerimizle alimlerimizle beraber yapıyorlar mı?.Adamların iftar açması için
oruç tutması gerek.Oruçlu iseler o zaman Müslüman olmuşlardır.Hem papaz olacak
hem haham olacak hem de onlara iftar vereceğim.Ilımlı İslam dedikleri herhalde
bu olmalı.Zaten dinler arası diyalog diye bir şey tutturmuşuz.Bunun peşinin de
böyle gelmesi normaldir.
Ancak iftar sofram herkese açıktır.İftar soframa gayrimüslim bir kişi gelse soframın baş köşesinde yeri olur.İnancımın gereği
misafirperverlik ve aç insanı doyurmak görevimdir.Ama gayri Müslimler için
iftar tertip etmem.Çünkü iftar,benim dinimin gereği bir ibadettir.İftar oruçlu
insanlar için geçerlidir.Müslüman olmayan için sadece karın doyurmaktır.Benim
dinim bana onların dini onlara.Ama insan olarak yardıma muhtaç olanlar için konuştururum. Medeni ölçülerde herkesle görüşür,yemek yer,sohbet ederim.Ama bunu
orucumu açarken değil.
Toplum mühendisliğinin bir kuralı da “sosyal bir
olayı değiştirmeye gücün yetmiyorsa o kuralı sulandırmak en iyi yoldur”.Bu
tür iftar programları dinimizi sulandırmaya çalışmaktan başka bir şey
değildir.Yani ILIMLI İSLAM .Ne
demekse? Allah bu tür iftar programları
yapanlara akıl-fikir versin.
Saygılarımla.18.10.2005”--12.06.2016
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder