19 Ekim 2016 Çarşamba

KITMİR’İN PEŞİNDEN GİDENLER (???) TOPLULUĞU

KITMİR’İN PEŞİNDEN GİDENLER (???) TOPLULUĞU

Kimlik tanımlaması ,isim sahibi olmak veya kişi(ler)nin özelliklerine göre tanımlanması çok önemlidir.
Canlı mı cansız mı,
İnsan mı hayvan mı
Çocuk mu büyük mü,
Kadın mı erkek mi,
İmanlı mı imansız ,
Tutsak mı özgür mü,
Aç mı tok mu,
Fakir mi zengin mi ,
Cahil mi bilgili mi,
Kabile mi devlet mi,
Başkan mı üye mi,
Çirkin mi güzel mi,
Deli mi akıllı mı,
.....
Sorular uzayıp gider.Bu sorulara verilen cevaplar kişi ve kurumlara özel veya tüzel kişilik kazandırır. Kimlik tanımlaması kişileri yaşadığı topluluklar içinde özel kılar, devletlerin de dünya ölçeğindeki konumunu belirler.
Akmayan kokmayan insanlar olduğu gibi etkili başarılı omurgalı insanlar da kişilik özellikleri ile belirlenir.

İnsanların iki türlü özellikleri vardır;

i-Birinde tercih hakkımız olmayan özellikler;Cinsiyet,yaş,ana-baba seçme,coğrafya,ırk gibi doğum anı ile var olan özellikler. Hiç birimiz doğacağımız zamanı, yeri, ana-babamızı seçme hakkımız olmadan doğarız. Doğduktan sonra ismimiz gibi sonradan edindiğimiz ve tercih hakkımızın olmadığı özelliklerimiz de var. İsimlerimizi inancımız veya sosyal hayattaki statümüz gereği değiştirebiliriz. Hatta bazı durumlarda kendimizi daha özel kılmak veya saklamak için lakaplar veya mahlaslar kullanabiliriz.
ii-Sonradan edindiğimiz özelliklerimiz ise;zaman zaman değişiklik gösterebilir. Meslek,eğitim,hobiler,sosyal hayat,inanç giyim-kuşam gibi.

BEN KİMİM sorusunu sorduğumuzda;
Canlı bir varlığım,
İnsanım,
Cinsiyetim bu,
Mesleğim şu,
Yaşım bu kadar,
Evliyim veya bekarım,
Diye tanımlama yaparız.
Ruh hastaları  hariç olmak üzere kendini YARATICI-YARATAN olarak gören İNSAN yoktur  yer yüzünde. İnançlarımız değişik olabilir veya hiç inanmayabiliriz. Kişisel olarak ben ve yaşadığım çevremdeki insanlar  MÜSLÜMANIZ deriz. İslam dinine inanır mümin gibi yaşamaya gayret eder ve son nefesimizde de İMAN ile ölmeyi hayatımızın ESAS ve TEK GAYESİ  olarak görmek isteriz. Benim bu düşünceme-inancıma herkes saygı duymak zorunda tıpkı benim saygı duyduğum gibi.

İnancımız İslam'ın ana kaidelerinden (AKAİD) bazıları.

1-Yaratanımız olan ALLAH tektir eşi benzeri ortağı yoktur. Doğurmamıştır, doğmamıştır.
2-İnsanları O yaratmıştır.
3-Allah ,görevlendirdiği nebiler ve peygamberler ile insanların dünya ve ahiret alemi için uyması gereken kuralları bildirmiştir.
3-Allah,İnsanların uyması için gönderdiği en son  din İSLAMDIR.
4-En son peygamber Hz.Muhammet Mustafa S.A.V.dir.
5-Allah tarafından gönderilen en son kitap Kur’an dır.
6-Hz.Muhammet S.A.V. en son nebi ve peygamberdir.
7-İslam dinini ve Kur’anı kıyamete kadar koruyacak olan ALLAHTIR. Başkaca koruyucuya ihtiyaç yoktur.
8-Hz.Muhammet S.A.V. ve tüm Müslümanlar İSLAM DİNİNİ tebliğ etmekten sorumludur. İnsanların iman edip etmemelerinden sorumlu değillerdir.


Şimdi bir insan (ve avukatı) kendisini;
1-“Müslüman bir ana babadan dünyaya gelmiş, tekke ve zaviye çevresinde yetişmiş, İslâm’ı duya duya gelişmiş; bütün bunlardan sonra da Cenâb ı Hak, onu din i mübin i İslâm’ı yüceltme adına mübarek bir hizmette istihdamla şereflendirmişse, bu mazhariyetleri tam değerlendiremediğinden ötürü bu insanın kendine yer yer “kıtmîr”, “âciz”, “fakir” demesinden daha tabiî ne olabilir?” www.tr.fgulen.com. 07.02.2012 .

2- “Müvekkilimin kamuoyuna bizzat defaatle açıkladığı üzere, kendisi herhangi bir isim ya da nam altında hiçbir cemaatin lideri olmayıp, bu türden faaliyetlerin içerisinde de değildir....”
“...cemaat kelimesinin daha ziyade dini topluluklar için kullanıldığını, oysa kendisinin hizmet fikriyle yola çıktığını, farklı düşünceden insanlarla diyalogda bulunduğunu, insanları iyiye ve doğruya teşvik ettiğini, dolayısıyla her hangi bir hareketin veya dini cemaatin lideri olmadığını belirtmiştir.” Posta Gazetesi'nde 14 Mart 2013 tarihinde 'Okyanus Ötesinden İlan" başlıklı yazıda müvekkilim Fettullah Gülen'den "Nur Cemaati Lideri" olarak sözedilmiştir
tanımlıyorsa.Bu tanımlamalardan anlaşılanları sıralayalım;

1-Doğduğu ve çocukluğunun geçtiği iklim ,İslami bir iklim.
2-İslami bir iklimde kişiliği olgunlaşmış.
3-Tekke ve zaviye çevresinde yetişmişim dediğine göre tekke ve zaviyeler de 1925 senesinde kanunla kapatıldığına göre bu kişinin çocukluğunu Cumhuriyet kurulmadan önce yaşamış olması gerekir. Biliyoruz ki KITMİR in doğum tarihi 1940 lı yıllar.
4-Var olan her türlü eğitim ve bilgilerini  legalitesi olmayan informel yollardan edindiği.
5- Din i mübin i İslâm’ı yüceltmek için bir hizmet hareketinin var olduğunu söylüyor.
6- Cenâb ı Hak  onu bu hizmette istihdamla şereflendirmiş.
7- Cenâb ı Hakın bahşettiği bu mazhariyetleri tam değerlendiremediğini düşünüyor.
8-Bunun için de kendine “kıtmîr”, “âciz”, “fakir” diyor.
9- Hiçbir cemaatin lideri olmadığını
10- Bu türden faaliyetlerin içerisinde de olmadığını (6 maddeye ters)
11- Cemaat kelimesinin daha ziyade dini topluluklar için kullanıldığını
12- Oysa kendisinin hizmet fikriyle yola çıktığını
13- Farklı düşünceden insanlarla diyalogda bulunduğunu
14- İnsanları iyiye ve doğruya teşvik ettiğini
15- Her hangi bir hareketin veya dini cemaatin lideri olmadığını ifade ediyor.
Özet; çocukluğunda bulunduğu ortam itibarı ile İslamı duya duya öğrenmiş ve Cenâb ı Hak tarafından İslami yüceltmekle görevli bir hizmet  hareketinin içine yine Cenâb ı Hak tarafından istihdam edilmiş bir şahıs.
Sonra da;Cemaat tanımı daha çok dini topluluklar için yapıldığını kendisinin böyle bir topluluk lideri olmadığı hatta herhangi bir din ile özdeşleşmeyip farklı inançlarda olanlarla diyalog içinde olup o insanları iyiye doğruya teşvik ettiğini söyleyen çağımızın hümanist bir insanı .
Ve hiç bir şekilde hiç bir dini cemaat veya  hareketin lideri olmadığını beyan eden bir KITMİR.

Kıtmir,ben lider değilim hele hele dini bir cemaat lideri hiç değilim  diyor kıtmiri sevenler,peşinden gidenler, gülüşüne servetini verenler ne diyor acaba? Bu hal üzere olduğunuz sürece İMANINIZI sorgulamanız gerekmez mi?19.10.2016

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder