SEÇİLMİŞLER
– ATANMIŞLAR ve 16 NİSAN
Birden
fazla insanın olduğu her şeyin içinde “yönetim mekanizmaları” vardır. Yönetimin
olduğu her yerde de yöneten ve yönetilenler vardır. Yönetenlerin iş başına
gelme şekli; Seçilme veya atanma ile
olur. Her iki şekil de kendi içinde değişiklikler içerir. Ancak özü ;SEÇİLMİŞ ve ATANMIŞ lıktır. Yönetime bakış açıları çok
farklı olup siyah ve beyaz renk gibidirler. Kapkara da olabilirler bembeyaz da.
Özü itibarı ile de 16 Nisan referandumu
da ülkemizi seçilmişler mi yönetsin atanmışlar mı yönetsinin oylaması olacaktır.
Atanmışlar
ellerindeki yetkileri kullanırken hesap verme duygusu olmadığı için YETKİLERİ
dahilindeki her şeyi yapabileceklerine inanırlar ve öyle de yaparlar. Hepimizin
hayatında yaşanmış örnekleri vardır. Özellikle devlet dairesine işi düşenler. İlgili
mevzuatı kendine göre yorumlayan memur ,istediğini yapar ve derki “beğenmiyorsan istediğin yere şikayet et
veya mahkemeye git”. Atanmış kişi bilir ki yaptığı iş ve işlemlerden
dolayı kendisi herhangi bir bedel ödemeyecek. Tıpkı Sn Kemal Kılçdaroğlu’nun
dediği gibi.
Sn
Kılıçdaroğlu diyor ki; Cumhurbaşkanı
isterse ,muhtarlıkları kapatır ,Odalar Borsalar Birliğini kapatır, Milli Eğitim
Bakanlığını kaldırabilir ,bir müsteşarın atanma şartlarını değiştirebilir,
bakanlık sayısını istediği kadar artırır, başkan yardımcılarının sayısını
1,2,3,5 yapabilir vs vs. Gazeteci de soruyor Sn Genel Başkan bu dediklerinizi bir Cumhurbaşkanı niçin yapsın ki ?
Cevap –Yetkisi var istediğini yapabilir. Sn Kılıçdaroğlu , CHP li TBMM başkanlık
divanı üyesi mv 2.000.000 TL lik iletişim faturasını meclise ödettiği zaman da
“-Sınırsız kullanım yetkisi vermeselerdi “demişti. İşte bu zihniyet BÜROKRAT
zihniyetidir. Yapılan iş ve eylemlerin bedelini nasılsa kendisi ödemiyor.
Yıllar
önce buna benzer bir olayı bizzat yaşadım.Sürücü olur sağlık raporlarının heyet
tarafından verildiği bir dönemde; Heyette bulunması gereken uzmanlardan biri de “Psikiyatrı Uzmanı” idi.
Psikiyatrı uzmanının olmadığı yerde Nöroloji uzmanı, onun da olmadığı
durumlarda Psikolog yerine bakar diyor yönetmelik. Ruhsat, Sağlık Bakanlığınca
veriliyor ve ilgili dairenin Şefi olan bir memur olmaz diyor. Konuyu ilgili Genel
Müdüre iletiyoruz. Şefin yaptığının yanlış olduğunu söylüyor ve hemen işimizin
görülmesi için talimat veriyor. Fakat ne şefi ne de Gn Md Yardımcısını
aşamıyoruz. Genel müdürün talimatı havada kalıyor. Dönem koalisyonlar dönemi.
Şef ve Gn Md yardımcısı biliyor ki Gn Md, koltuğunda kalıcı değil. Düşündükleri
gibi oluyor. Gn Md değişiyor ama diğerleri demirbaş gibi kalıyor. Benim işim
yapıl(a)mıyor. Maddi ve manevi bir çok kaybım oldu. Yetkisi olan(mühür elinde
olan) bürokrat ise kimseye hesap vermiyor. Bedel ödemiyor. Üstelik zamanı gelince de terfi
ediyor.
Okullardaki
sınıf başkanlığı seçimlerinden tutunda “kuş sevenler” derneği de dahil olmak
üzere her türlü STK larda seçimle iş başına gelenler bilir ki ; seçmenin iradesine aykırı bir iş
yapıldığında bunun bedelini seçmen ödetir. Hele hele yeniden seçilmek
istiyorsa. Ama ATANMIŞ kişilerin böyle bir derdi yoktur.
Seçilmiş
Cumhurbaşkanı “LOKANTALARI” kapatmak(!) istiyorsa bunun gerekçesini millete
izah etmek zorundadır. Milli Eğitim Bakanlığını kapatacak(!) ise bunun da
gerekçesini millete izah etmek durumundadır. Başkan yardımcılarının sayısı ve
niteliğini de izah etmek zorundadır. Çünkü seçilmişlerin PATRONU MİLLETTİR.
Egemenlik
kayıtsız şartsız milletindir. İstiklal Savaşımızı ,milletten aldığı yetkiyi
hakkıyla kullanan Büyük Millet Meclisi sayesinde kazandık. 1960 ve 1982
anayasalarında ise millete ait egemenlik
hakkına ortak olan kurumları-organları gördük. Millet adına yetki kullananlar
(yasama,yürütme,yargı) meşruiyetlerini
MİLLETTEN almalılar. Hiçbir ulusal-uluslararası kurum ve kuruluş bu yetkinin
kullanılmasına müdahale edemez. Bağımsız bir devlet olmanın yolu da budur.16
Nisan da oylayacağımız referandumun ÖZÜ de budur.
Ya EVET deyip SEÇİLMİŞLERE tüm yetkiyi verip egemenliğimize
müdahale edilmesinin önünü kapatacağız ,
ya da HAYIR deyip ATANMIŞLARIN yetki
kullanmasına devam edilmesini kabul
edeceğiz. 06.04.2017
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder