24 HAZİRAN
SEÇİMLERİ (1)
SÜRECİN İLK TAŞLARI
NASIL DÖŞENDİ?
Binlerce yıllık tarihe sahip olan bir
millet olarak 1923 de geçtiğimiz Cumhuriyet rejimi günümüze kadar bir çok
SİSTEM DEĞİŞİKLİĞİNE gitti. En önemli kilometre taşlarından birini de 24
Haziranda yaşadık.Bunlar;1946 çok
partili dönem,1960 ihtilali ile vesayet odaklarının kurumsallaşması, 12 Eylül 1980
ihtilali ile de demokrasi elbisesinin deli gömleğine dönüşmesi,28 Şubat post
modern darbe,e-muhtıra gibi bir çok irili ufaklı kilometre taşları idi. 24
Haziran 2018 de Cumhuriyet rejiminde SİSTEM değişikliğine giderek PARLAMENTER
HÜKÜMETİ sistemden CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMETİ
sistemine resmen-hukuken ve fiilen
geçmiş olduk. 24 Haziranda Seçim sonuçları kadar seçime giren partilerin hedefleri
ve bu hedefler için yapılan İTTİFAKLAR da önem arz etti. Bu sebeplerledir ki 24
HAZİRAN’ı değerlendirmek için seçim öncesi ve sonrası olmak üzere çok farklı bakış
açılarını incelemek gerekir.
24 Haziran seçimini değerlendirmeden
önce 24 Haziran’a nasıl gelindiğine bakmak gerekir. Bu bakışın temelini de 1923’den
2018’e kadar CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİNİ incelemek oluşturur. Bu husus ayrı
bir makale konusu olmakla birlikte kısaca özetleyecek olursak;
*Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün 1923
den 1938’e kadar TBMM de oturuma katılanların oy birliği ile seçilmesi.
*İsmet İnönü’nün 11 Kasım 1938 de
yine oturuma katılanların oy birliği ile seçilmesi
*1950 ve 1960 arası Atatürk’ün son
Başbakanı olan Celal BAYAR’ın ilk turlarda seçilmesi.
*Atatürk,İnönü ve Bayar’ın Cumhurbaşkanlıkları döneminde aynı zamanda yürütmenin başı olarak (Başbakanları
atama yetkisi Cumhurbaşkanında olup Cumhurbaşkanları partili olarak seçimlere katılıyorlardı)
seçilmeleri.
*1960 ihtilali sonrası T.S.K.
vesayetinin çok yoğun bir şekilde yaşandığı dönemler olup Cemal Gürsel, Cevdet
Sunay,Fahri Korutürk ile sivil Cumhurbaşkanı seçimlerinin önlendiği dönem.
Celal BAYAR gibi sivil ve CAHİL(!) birinin(ki Atatürk’ün son Başbakanı idi) bir
daha seçilmesini önlemek amacıyla Anayasa Maddesi ile Cumhurbaşkanının seçilme
şartlarına Yüksek Öğrenim şartı konmuş.
*12 Eylül öncesi ihtilal gerekçelerinden
olan TBMM nin Cumhurbaşkanını seçememesi çözülmek istenmiş ve 12 Eylül
ANAYASASINA 3.cü turda salt çoğunluk yeterliliği konmuş. Kenan Evren, Anayasa
oylamasında geçici ek madde koydurarak dolaylı olarak milletin seçtiği ilk
Cumhurbaşkanı olmuş. 3.cü turda salt çoğunluğun yeterliliği Turgut ÖZAL, Süleyman
DEMİREL ve Ahmet Necdet SEZER’in CUMHURBAŞKANI seçimlerinin TBMM de sorunsuz
geçmesini sağladı.
29 Ekim 1923’de geçtiğimiz Cumhuriyet
rejiminde 1950 ye kadar tek partili ve partili Cumhurbaşkanının yürütmenin başı
olarak çalışan bir PARLAMENTER SİSTEM yaşadık.
1950-1960 arası ise çok partili ve
yine partili Cumhurbaşkanının yürütmenin başı olduğu bir PARLAMENTER SİSTEM
yaşadık.
1960 da ise ANAYASA’da yetkilerinin
kısıtlandığı, varsa partisi ile ilişkisi kesilen tarafsız bir Cumhurbaşkanı
tanımlanmış. Buna rağmen Cemal Gürsel,Cevdet Sunay ve Fahri Korutürk’ün
seçimlerinde T.S.K.nin kurumsal vesayeti nedeniyle SİVİL BİR Cumhurbaşkanı seçilmesi
engellenmiş oldu.
T.B.M.M. de 3.cü tur salt çoğunluk
yasası ile gerçek manada ilk SİVİL Cumhurbaşkanı olarak Turgut ÖZAL seçilmiş
oldu. Sivilleşme ,Demirel ve Sezer ile devam etti. Ahmet Necdet Sezer’in 2007
de görev süresinin bitmesi ve yeni Cumhurbaşkanının seçim süreci Genelkurmay
Başkanlığının 27 Nisan e-muhtıra darbesi ile kesintiye uğradı.
Recep Tayyip Erdoğan Hükümeti,
Cumhuriyet tarihinde hiç görülmemiş bir şeyi yaptı. “Şapkasını alıp gitmeyerek”
e-muhtıraya karşı “diklenmeden dik
durarak” demokrasinin gereğini yerine getirdi. Devamında erken seçim kararı aldı.22
Temmuz 2007 de yapılan erken seçimlerde AK PARTİ %46 oy ve 341 Milletvekili
kazandı. Seçim sonrası yapılan ANAYASA değişikliği ve 21 Ekim 2007 deki
referandum ile Cumhurbaşkanının seçimi yetkisi ,TBMM den alınarak MİLLETİN
direk oylarına bırakıldı. Artık TBMM de vekillerin seçmediği ve milletin direk
seçerek sorumluluğu millete karşı olan bir CUMHURBAŞKANI olacağı kesinleşti.22
Temmuz 2007 erken seçimi sonrası ilk iş olarak yapılan Cumhurbaşkanlığı seçiminde
AK PARTİ’nin adayı olan Abdullah GÜL seçilmiş oldu. Halbuki ;eşi başörtülü birinin Cumhurbaşkanı olmaması
için Özde değil Sözde demokrasi diyerek
uğruna e-muhtıra veren Genelkurmay ve CHP zihniyetinin ürünü olarak uydurulan 367 garabetine onay veren bir ANAYASA
MAHKEMESİ. Bütün bu uğraşlar işe yaramadı. Milletin iradesi tecelli etti.
Bununla birlikte bir şey daha oldu.Cumhuriyetin
ilanından günümüze kadar CUMHURBAŞKANLIĞI seçimleri değişik gerekçelerle hep sorunlu oluyordu. 2007 de eşi başörtülü
birinin (Abdullah GÜL) seçilmesini engellemek için yapılan e-muhtıra ve 367 garabeti , 24 Haziran 2018
seçimlerine giden yolun İLK TAŞLARINI döşemiş oldu.30.06.2018
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder