24 HAZİRAN SEÇİMLERİ (3)-V-
SİYASİ PARTİLERİMİZ-V
HALKLARIN DEMOKRATİK PARTİSİ (HDP):
1980 li yılların
başından başlayan PKK nın kuruluş ve terörist faaliyetleri doğu ve güneydoğu
bölgemizdeki KÜRT VATANDAŞLARIMIZIN
temel insani hak ve hürriyetlerini istismar ederek devam etmiştir. En az
200 yıllık bir sorunu kendine istismar konusu edinen bu terör örgütünün temel
ideolojisi ile KÜRT VATANDAŞLARIMIZIN ideolojileri hiçbir zaman örtüşmemiştir.
Lakin özellikle devleti temsil edenler
tarafından ezilen hor görülen aşağılanan hatta ana dilini kullanmasına izin
verilmeyen bölge halkı elinde silah olan bu örgütü denize düşen yılana sarılır
misali kabullenmek zorunda kalmıştır. Çoğu zaman bu kabulleniş silah
tehdidi ve ölümlerle olmuştur. Şöyle ki; Örgütün lideri bebek katili İmralı’daki cani ne kürttür ne de kürtçe
konuşur. Esas ideolojisi Marksist-Leninist ,atesit ve sosyalist bir
ideoloji karışımı olup asla dindar muhafazakar ideolojiyi benimsemediği halde çok değişik saiklerle bölge halkının
desteğini almayı başarmış bir siyasi partidir HDP. PKK ile bağını
kopar(a)mamış hatta sırtını PKK ya Kandile
yasladığını açıkça söyleyen parti yöneticileri mevcut. Günümüzde terör
örgütü ile ilişkileri nedeniyle bir çok Belediye başkanı,milletvekili ve parti
yöneticileri mahkemelerde hesap vermektedir.
40 yıllık sürede
bölge halkını zor kullanmak dahil yanına çekmeyi başaran terör örgütü PKK ve
onun siyasi uzantısı HDP var. PKK ve HDP yi sevk-idare edenler ve de hamileri
dahil , AK PARTİ ve Sn ERDOĞAN’ın büyük
bir cesaretle uygulamaya koyduğu AÇILIM
SÜRECİ ile kendi gelecekleri için TEHLİKE ÇANLARININ ÇALMAYA BAŞLADIĞINI
gördüler. Bunun üzerine ekürisi olan
FETÖ ile işbirliği yaparak ÇÖZÜM SÜRECİNİN sekteye uğramasını başardılar. Lakin bölge halkı ,DEVLETİN ŞEFKAT YÜZÜNÜ
DE gördüğü için işler artık eskisi gibi olmayacağı anlaşılmıştır.
Yukarıdaki
değerlendirmeler sonra HDP nin 24 Haziran seçimlerindeki konumunu daha iyi
analiz edebiliriz. Bu analizi iki başlık altında yapmak daha doğru olur.
1-Somut seçim
sonuçları üzerinden yapılan bir değerlendirme; 1990 lı yıllardan günümüze
gelene kadar değişik isimler ve değişik ittifak ve yöntemlerle seçimlere
katılan HDP çoğu zaman TBMM de grup kurmayı başarmıştır. Özellikle bölgeden
tulum çıkaracak oranda oy almayı da başarmıştır. AK PARTİ’nin siyasi hayatta
yerini almaya başladığı 2002 den itibaren bölgede İKİNCİ BİR SİYASİ PARTİ
olarak varlığını görmekteyiz.16 yıllık süreçte bölgede sadece İKİLİ BİR SİSTME
VARMIŞ gibi seçim sonuçları görüyoruz. AK PARTİ ve HDP haricinde hiçbir siyasi
parti yerel-genel seçimlerde varlık gösteremiyordu. Bu gün de aynı durum devam
ediyor. Lakin bölgedeki oy oranlarına bakıldığında HDP nin ciddi
oranlarda(%10-20) oy kaybı yaşadığını buna karşılık ülke genelinde oy kaybı
yaşayan AK PARTİ bölgede oy oranını artırmıştır. Bu artış terör örgütünün
baskısının azalması ile hem çeşitlenecek(diğer siyasi partilerin varlığını da
göreceğiz) hem de HDP aleyhine olacaktır.
HDP nin bölge
oylarındaki bu değişim, ülke oylarını ve de Cumhurbaşkanı adayı olan Selahattin
Demirtaş’ın oylarında da görülmektedir. Demirtaş’ın aldığı 4.205.794 oy ve % 8.40 lık oran HDP;5.867.302
oy ve yüzde 11,70 oranı ile
karşılaştırdığımızda HDP nin parlatılmış
ekran yüzü olan DEMİRTAŞ’ın oyunun 3 puan az olduğu anlaşılıyor.7 Haziran
2015 seçimlerini de dikkate alırsak
bölge halkı HDP den uzaklaşıyor dememiz yanlış olmaz. Üstelik HDP gibi
seçmenini çok çok iyi konsolide eden bir partinin bu düzeydeki oy kaybı
siyaseten çok önemlidir.
2-HDP yi somut
oyların haricinde bir de stratejik oy ve ortaklıklar açısından değerlendirmek
gerekir. Şöyleki;
Cumhurbaşkanlığı
HÜKÜMET sistemine geçiş sürecinde MHP harici meclisteki muhalefet ortak hareket
etti.En son referandumda ise HAYIRCI blok % 50 ye yaklaşan bir oy’a ulaşınca bu
bloğu bütün olarak hareket ettirmek isteyen oluşumlar harekete geçti. Bunun
etkisini 24 Haziran seçimlerinde gördük.
Millet ittifakı
oluşturulurken HAYIR bloğunu tam olarak temsil etmek istendi. Lakin HDP ile
aynı karenin içinde olmak istemeyen siyasi partiler , HDP nin resmi olarak
Millet İttifakında olmasını engellediler.HDP nin %10 seçim barajına
ulaşamayacağını CHP yönetimi gördü. HDP yi barajı geçirmek ve aynı zamanda
seçimi ikinci tura taşıyabilirler ise
HDP oylarına talip olmak için her CHP li evden HDP ye 1 oy sloganı
geliştirildi. Bu stratejiye uygun olarak CHP si kendi içindeki aşırı
sol-marjinal düşünceye sahip milletvekillerini aday göstermedi. Buna karşılık
HDP aşırı sol ve marjinal partilerin adaylarını listelerinde gösterdi. Bu
siyasi mühendislik CHP seçmeninde karşılık gördü ve yaklaşık 3 puanlık bir CHP
seçmeni HDP ye oy verdi.Bunu ülkenin doğusunda azalan lakin batısında ve büyük
kentlerde artan HDP oylarında gördük.
Sonuç olarak
resmi olarak Millet ittifakında olmayan HDP ,fiili olarak ittifak içinde olmuş
gibi % 10 barajını aşarak mecliste 67 milletvekili ile temsil edilmiş oldu.
Bunu en güzel teyit eden ise Demirtaş ile HDP arasındaki 3 puanlık oy farkıdır.
Terör örgütü ile bağını koparamayan HDP ye oy veren 6 milyona yakın
vatandaşımızı terörist olarak görmek asla kabul edilemez. Asıl mesele bu
insanlarımızın oy verme gerekçelerini iyi analiz ederek çözüm üretmek
olmalıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder