10 Eylül 2018 Pazartesi

Kdz.EREĞLİ’de YENİ YERLEŞİM ALANLARI


Kdz.EREĞLİ’de YENİ YERLEŞİM ALANLARI
(22.11.2005 tarihli makalem)

Mahalle kültürü,aidiyet duygusu,iyi komşuluk ilişkileri,huzurlu aile-mutlu çocuk. Bunların hepsi ve daha fazlası için dikey mimariden yatay mimariye geçmek ve de mahalle kültürüne sahip olmakla mümkündür. En güvenilir sitelerin bile kapıları, site duvarları  aşılmaz değildir. Mahalle kültürünün oluşturduğu manevi kalkanları aşmak ise çok çok daha zordur. Ülke genelinde yatay mimariye geçiş iradesinin belirlendiği 2018 yılında konu ile ilgili 22.11.2005 yılında yazdığım makaleyi tekrar paylaşmak istedim.

Yüzyıllardan beri yerleşik hayata geçen Türk Milleti son asırda apartman hayatına alıştırılmaya çalışılıyor. Halbuki çok katlı apartman hayatı, sosyal yapımıza yapılmış en büyük darbedir. Millet olarak tek katlı veya konak şeklindeki evlere yaşamış ve o kültürle yoğrulmuşuz.

Apartman hayatı;Özellikle sosyal bütünlüğü bozan komşuluk ilişkilerini yıkan bir yapı şeklidir.Hele hele site şeklinde 8-10 katlı her katta 3-4 daire olan binalar var ki kapı komşunu tanımazsın.Binanın önüne yük kamyonu çekip evin eşyalarını çalan hırsızlara komşular tanışmadığı için müdahale edemez bile.Alt kat,üst kat yan kat arada sadece bir duvar olan komşu dairelerde aile mahremiyeti de kalmaz.Komşuda konuşulan her şey duyulur.İnsan doğal ihtiyacını bile karşılarken tuvalette rahatsız olur.Hele hele mimarisi düzgün olmayan dairelerde misafir kabulü de zorlaşır.Çok çok yakın akraba olmadığı durumlarda yatılı misafir kabul edilemez.

Yine apartman hayatında önemli bir sıkıntı da genel giderlerin karşılanması ve fiili kullanım tecavüzleri yaşanır.İstatistik yapılsa yapım tarihinden 10 yıl sonra dış cephesi değişmeyen apartman yok gibidir.İç mimarisi değişenler de çoktur.Bu değişikliler yapılırken ekseri komşuluk hakları göz ardı edilir.Aidatlar,yakıt giderleri,dış cephe bakımı çatı onarımı gibi işlemlerde her apartmanda 1-2 uyumsuz aile çıkar.
Bütün bu yaşanan gerçekler insanlar arasında huzursuzluk ve kavgaya sebebiyet verir.Ve aile içi geçimsizlikler başlar.Mutsuz aileden mutsuz çocuklar ve mutsuz bir nesil yetişir.Bu durumdaki nesil mutluluğu başka mecralarda arar.

Çözüm...
Çözüm kolay.Tek veya iki katlı evlerden oluşan yeni yerleşim merkezleri üretmek.Konut sayısı ne kadar çok olursa alt yapı ve çevre düzenlemesi sosyal tesislerin maliyeti o kadar düşük olur.

Bahsettiğim yerleşim merkezleri şehir merkezlerinde olması gerekmez.Şehre 5-10-15 hatta büyük şehirlerde bu rakam 25-30 km ye kadar çıkabilir.500-1000 dönüm veya daha büyük araziler tespit edilerek imar çalışmaları alt yapı ve çevre düzenlemeleri yapıldıktan sonra 500-1000-1500 m2 gibi parselasyonlarla tek katlı veya iki katlı ev projeleri yapılır.Sokak-mahalle -semt kültürü yeniden oluşturulur.

Geçmişi anlatırken biz falan mahalle çocuğuyuz veya burası bizim sokak veya şu şu özelliklere sahip olanlar ancak bu semtte oturabilir gibi aidiyet duyguları hakim olur.

Şehrimizin etrafında bahsettiğim araziler var ve arayan muhakkak bulur. Yeter ki istemesini bilelim.Saygılarımla.22.11.2005


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder