24 Aralık 2018 Pazartesi

SEMT SAHALARI & SEMT KÜLLİYESİ


SEMT SAHALARI & SEMT KÜLLİYESİ

Hayat felsefemiz dünyaya bakış açımız bardağın dolusunu görmek değil ,bardağın dolması gereken kısmını görmek OLMALIDIR. Bardağın boş kısmını görmek çok kolay ve herkesin yaptığı iş.Bardağın dolu kısmını görüp boş kısmın nasıl doldurulacağı hususu çalışmayı,gayreti ve samimiyeti gerektirir. BARDAĞIN DOLMASI GEREKEN KISMINI GÖRMEK;iyi bir gözlem ve özveriyi de gerektirir. Bu makalemde EREĞLİMİZ de bardağın dolması gereken kısmından bir pencere açmak istiyorum.
Biliyoruz ve gururluyuz ki şehrimiz eğitim çağındaki genç nüfus için cazibe merkezidir. Ancak bu cazibe ancak üniversite kapısına kadar böyle. Üniversiteli gençlik için cazibe merkezinin çok dışındayız(Bu bir başka yazı konusudur). (Bu tespitleri 2004 yılında yapmıştım.M.N.Y.)
Çocuklarımızın doğumundan üniversite kapısını aralayana kadar ki hayat evrelerinde onları her şeyi ile bir bütün olarak hazırlamakta çok geriyiz.Anaokul-İlk-orta-lise de resmi-özel okullar  olarak çocuklarımıza cevap verecek kurumlarımız var.Ancak okul hayatları dışında çocuklarımıza sunacağımız dikkate değer  etkinliklerimiz yok. Spor sahamız- Spor Okulumuz, Müzik,folklor,sosyo-kültürel etkinlik içeren kulüp veya derneklerimiz yok denecek kadar az.
Şehir merkezimiz 31   mahalleden(bu makaleyi ilk yazdığımda sayı 17 idi) oluşuyor. Her mahallemize, köylerimizde yüzyıllardır ayakta olan kültür ve hayat ocağı  “KÖY EVLERİMİZİN” görevini üstlenecek MEKANLAR gerekir.Bu mekanlara mahalle evi mi deriz,semt külliyesi mi deriz adı her ne olursa olsun  önemli olan neyi içerdiğidir.
İçinde futbol,basketbol,voleybol oynanabilen bir sahası olsun.Çevresinde bisiklet binilen bir yolu olsun.Sabahları ve akşamları mahallelinin yürüyüş yapacağı koşu yolu olsun.Bu tesisten faydalananların oturup çay-meşrubat içecekleri kantini olsun.Küçük çaplı da olsa  içinde günlük yerel-ulusal gazeteler olan bir kütüphanesi olsun.Mahallelinin yerel yönetimlerle organik bağı olacak bir muhtar-gönüllü temsilci bürosu olsun.Biraz standart dışına çıkıp belli merkezlere(Aktaş,Uzunmehmet,Kepez,Kışla,Kemer,vb gibi) sağlık ocağı-sağlık evi olsun.
Eğer böyle bir  projeye gönüllü değilsek sayacak mazeret bulmakta zorlanmayız. Misal; boş arsa yok, yapıp işletecek para yok gibi. 

Ama asıl  soru şu;

*Bu düşünce çok mu hayal.
*Ereğli de yaşayan 120.000 insanımızın tarifini yaptığım yerlere ihtiyacı yok mudur?.
*Peki bizim insanımız buna layık değil mi?.
*Bunlardan yararlanan insanlardan ne eksiğimiz var?
*Bu ihtiyaca karar verilirse bunları yapacak irade yok mu?
Oynamaya gönlümüz olmak zorunda.Yapılamayacak iş,aşılamayacak engel olmaz. Çünkü BAŞARILI OLANIN VARDIR MARİFETİ BAŞARISIZ OLANIN DA VARDIR MAZERETİ. 12.10.2018
SAKINCALI PİYADEDE YAYIMLANDI

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder