SEMT SAHALARI & SEMT
KÜLLİYESİ
Hayat
felsefemiz dünyaya bakış açımız bardağın dolusunu görmek değil ,bardağın
dolması gereken kısmını görmek OLMALIDIR. Bardağın boş kısmını görmek çok kolay
ve herkesin yaptığı iş.Bardağın dolu kısmını görüp boş kısmın nasıl
doldurulacağı hususu çalışmayı,gayreti ve samimiyeti gerektirir. BARDAĞIN DOLMASI GEREKEN KISMINI
GÖRMEK;iyi bir gözlem ve özveriyi de gerektirir. Bu makalemde EREĞLİMİZ de
bardağın dolması gereken kısmından bir pencere açmak istiyorum.
Biliyoruz
ve gururluyuz ki şehrimiz eğitim çağındaki genç nüfus için cazibe merkezidir.
Ancak bu cazibe ancak üniversite kapısına kadar böyle. Üniversiteli gençlik
için cazibe merkezinin çok dışındayız(Bu bir başka yazı konusudur). (Bu tespitleri 2004
yılında yapmıştım.M.N.Y.)
Çocuklarımızın
doğumundan üniversite kapısını aralayana kadar ki hayat evrelerinde onları her
şeyi ile bir bütün olarak hazırlamakta çok geriyiz.Anaokul-İlk-orta-lise de
resmi-özel okullar olarak
çocuklarımıza cevap verecek kurumlarımız var.Ancak okul hayatları dışında
çocuklarımıza sunacağımız dikkate değer etkinliklerimiz yok. Spor sahamız- Spor Okulumuz,
Müzik,folklor,sosyo-kültürel etkinlik içeren kulüp veya derneklerimiz yok
denecek kadar az.
Şehir
merkezimiz 31 mahalleden(bu makaleyi ilk yazdığımda sayı
17 idi)
oluşuyor. Her mahallemize, köylerimizde yüzyıllardır ayakta olan kültür ve
hayat ocağı “KÖY
EVLERİMİZİN” görevini üstlenecek MEKANLAR gerekir.Bu mekanlara mahalle evi mi
deriz,semt külliyesi mi deriz adı her ne olursa olsun önemli olan neyi içerdiğidir.
İçinde
futbol,basketbol,voleybol oynanabilen bir sahası olsun.Çevresinde bisiklet binilen
bir yolu olsun.Sabahları ve akşamları mahallelinin yürüyüş yapacağı koşu yolu
olsun.Bu tesisten faydalananların oturup çay-meşrubat içecekleri kantini
olsun.Küçük çaplı da olsa içinde günlük yerel-ulusal gazeteler olan bir
kütüphanesi olsun.Mahallelinin yerel yönetimlerle organik bağı olacak bir
muhtar-gönüllü temsilci bürosu olsun.Biraz standart dışına çıkıp belli
merkezlere(Aktaş,Uzunmehmet,Kepez,Kışla,Kemer,vb gibi) sağlık ocağı-sağlık evi
olsun.
Eğer böyle bir projeye
gönüllü değilsek sayacak mazeret bulmakta zorlanmayız. Misal; boş arsa yok,
yapıp işletecek para yok gibi.
Ama asıl soru şu;
*Bu
düşünce çok mu hayal.
*Ereğli
de yaşayan 120.000 insanımızın tarifini yaptığım yerlere ihtiyacı yok mudur?.
*Peki
bizim insanımız buna layık değil mi?.
*Bunlardan
yararlanan insanlardan ne eksiğimiz var?
*Bu
ihtiyaca karar verilirse bunları yapacak irade yok mu?
Oynamaya
gönlümüz olmak zorunda.Yapılamayacak iş,aşılamayacak engel olmaz. Çünkü
BAŞARILI OLANIN VARDIR MARİFETİ BAŞARISIZ OLANIN DA VARDIR MAZERETİ. 12.10.2018
SAKINCALI PİYADEDE YAYIMLANDI
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder