ÇOCUK İSTİSMARCILARI ve CİNAYETLERİ
Çocuk
istismarının da çocuk katlinin de hem ülkemiz hem de tüm dünyanın (
gelişmiş-gelişmemiş) en önemli meselesi olduğunu görmek gerekir. Ve hemen
beraberinde bunun bir İNSANLIK SUÇU olduğunu da kabul etmemiz gerekir. Sorunların çözümü ,önce
doğru tanımlamaktan geçer. Maalesef bu konuda da işleri komisyonlara havale
etmeyi seviyor ve bir türlü çözüme
ulaşamıyoruz. Kendimizi “İNSAN”
olarak tanımlayabiliyorsak bu hususta sorumluluğumuz olduğunu da kabullenmemiz
gerekir.
İşin
sosyolojik yönü bir yana ,olayın yaşanması halindeki tutum ve davranışlarımız
ayrı bir çalışma konusu. Ne oluşumunu yeterince inceliyoruz ne de oluşmaması
için bir caba harcıyoruz. Ateş düştüğü
yeri yakıyor sonra da çevredekiler olarak unutup gidiyoruz.
Halbuki
sosyal bir varlık olan “İNSAN”ın
temel bireysel ihtiyaçları-sorumlulukları olduğu gibi toplumsal ihtiyaçları ve
sorumlulukları da vardır. Zaten CANLI varlıktan İNSAN olmaya giden yol da bu sorumlulukların hissedilmeye başladığı
anlardır.
Kainatta
insan haricindeki her varlık ,varlık gerekçelerinin (ne eksik ne fazla) tam da
olması gerektiği kadar yapar. Sadece bir canlı varlık olan bizler , sorumluluklarımızı
yerine getirdiğimizde İNSAN oluruz.
Çocuk
istismarının iki ana faili var. Birincisi istismara uğrayan mağdur ,ikincisi ise
istismarı yapan insan sıfatını kazanamamış canlı varlık olan fail. Mağdur olarak;
hiçbir sorumluluğu-günahı-eksiği olmayan MASUM ve korunmaya muhtaç BİR ÇOCUKTAN
bahsediyoruz. Fail ise; hayatının ilk zamanlarını mağdur ile aynı kaderi yaşayan
SAF-MASUM-TEMİZ-GÜNAHSIZ bir varlık iken
ilerleyen zamanlarda çok karmaşık nedenler sonrası dünyanın en aşağılık
yaratığı olan ÇOCUK İSTİSMARCISI ve
KATİLİ oluyor.
Olayı
özetleyecek olursak;
1-Çocuk
istismarı ve çocuk katlinin , ülkemizin en önemli meselesi olduğunu görmemiz ve
kabullenmemiz gerekir.
2-Bu
meselenin sadece “mağdur ile fail” arasında cereyan eden bir olay olmadığını anlamak gerek. Başta her iki aile
olmak üzere-akraba-sülale-mahalle-şehir ve ülkenin tümünü ilgilendiren bir
mesele olduğunu kabullenmemiz gerekir.
3-Çocuk
istismarında mağdura verilecek ceza, evrensel hukuk normlarının en üst cezası
olmalıdır. Çocuk katilinin cezası ise idam olmalıdır.
4-Ülkemizde
ve dünyada yaşanmış olan insanlık dışı her bir olaydan hepimizin vicdani
sorumluluk hissetmesi gerektiğidir. Böylece çözüme yönelik ilk adım da atılmış
olacaktır.
5-Kesin
çözüm ise; Mağdurdan
cani yaratan süreci, hiçbir ön yargı olmadan ahlak, töre,
gelenek, kültür, din, ekonomi, eğitim vd
gibi tüm sosyal bilimleri içeren bilimsel çalışmalarla analiz etmektir.
Sorunu da ,çözümü de kabullenerek MİLLİ BİR SEFERBERLİK ile çocuk istismarı ve çocuk
cinayetlerinin üstesinden gelmek zorundayız. İNSAN
olmak bunu gerektirir.13.06.2017
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder