SEÇİM KANUNU VE SİYASİ
PARTİLER KANUNU
16 Nisan
2017 tarihinde yapılan referandum ile T.C nin yönetim sistemi değişti. Yeni
sistemin en verimli bir şekilde çalışabilmesi için birçok “uyum kanunu”
çıkarılması gerekiyor. Bu çalışmayı “artık işlevi bitti”(!) denen T.B.M.M yapacak. Yapılacak uyum yasalarına kamuoyunun
,üniversitelerin, STK ların, meslek odalarının ve sözü olan herkesin katkı
vermesi gerekir.
Kanunların
bir teknik yönü bir de ruhu-özü vardır. Teknik yönleri, konunun uzmanları
tarafından hazırlanmalıdır. Kanunun ruhu-özü dediğimiz hususu toplum kabullenmelidir. Aksi halde
sürekli değiştirmek zorunda kalınır. Kişisel kanaatim, arzum isteğim odur ki ANAYASAMIZIN özü-ruhu “İSTİKLAL MARŞIMIZ” olmalıdır. Yasalarımız ruhu ise; Geleneklerimize, göreneklerimize,
kültür yapımıza, sosyal renkliliğimize uyumlu olmalıdır. Ve kanunlarımızın
amacı; milletimizi muasır medeniyetlerin üzerine çıkarabilmek olmalıdır.
Bu çerçevede seçim kanunu ve siyasi partiler
kanununun genel çerçevesini çizmek istedim.
1-Yapılacak
her yasa ortak akıl ürünü olmalıdır. Yasaların hazırlık aşamasında herkes
fikrini söylemelidir.
2-Siyasi
partilerin işleyişine üyelerinin aktif katılımı şarttır. Bunun için “üye” hem
maddi hem de fiili olarak partisinin bir parçası olmalıdır. Aidat ödemeyen ve
parti faaliyetlerine aktif katılmayan üyelik anlayışı terk edilmelidir.
3-Parti
içi demokrasi işlemeli.
4- Ve her
partinin AR-GE birimi verimli çalışmalı.
5-Partiler
arasında ittifaklar yapılabilmelidir.
6-T.B.M.M
de her siyasi düşüncenin temsil edilebileceği bir seçim sistemi olmalıdır.
i-Mutlaka Türkiye Milletvekilliği
olmalıdır.% 1 oy alan siyasi düşünce TBMM de temsil hakkı kazanmalıdır.
ii-Seçim barajı tamamen kaldırılmalı.
İlla olacak ise %3-5 civarında olmalıdır.
7-İlk
tercihim “dar bölge” sistemidir. Seçilecek milletvekili ile seçmen birbirini
tanımalıdır. Bu sistemin alternatifi “daraltılmış bölge” olabilir. Ortalama 4-5
milletvekilliğini kapsayan bir daraltılmış bölge sistemi.
8-“Yedek
milletvekilliği” konusunu tartışmalıyız.
9-Milletvekili
transferlerinin önü kesilmeli.
10-“Siyasi
ahlak” anlayışı kurumsallaşmalıdır.
Buraya yeni maddeler eklenebileceği gibi
değiştirilebilir, çıkarılabilir de .Hiç kimsenin ve hiçbir kurumun en hafif
tabiri ile mızıkçılık yapmaya hakkı yoktur. Ortak aklı bulabilmenin yolu
aklımızda olanları paylaşmaktır. 22.06.2017 Kdz.EREĞLİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder