16 YILLIK
HÜKÜMET Mİ İKTİDAR MI ???
Özellikle 24 Haziran seçimleri öncesi
ve her platformda muhalefetin ileri sürdüğü tezler;
*16 yılda yapamadınız da şimdi mi yapacaksınız?
*16 yıllık iktidar oldunuz hala mazeret üretiyorsunuz?
* 16 yıl hep bir düşman ürettiniz şimdi de yeni düşman(lar)
peşindesiniz.
* 16 yıldır bu ülkeyi tek başına AK PARTİ yönetiyor…
gibi siyaset ve sosyoloji biliminden uzak iddiaları
dinliyoruz. 16 Nisan referandumu ile yapılan SİSTEM DEĞİŞİKLİĞİNE de ihtiyaç
olmadığını söyleyen muhalefetin en güçlü iddiası AK PARTİ’nin 16 yıl ve hem de
tek başına iktidar olması. Peki öyle mi? Üç tane terimin manalarına bakmak
gerek; Hükümet olmak, iktidar olmak, muktedir olmak.23 Nisan 1920 Büyük Millet Meclisi açılışı “HAKİMİYET
KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİNDİR, bu egemenlik gücünü sadece ve sadece Büyük Millet
Meclisi kullanır” der. Lakin 1960 anayasasında ise “Millet, egemenliğini, Anayasanın koyduğu
esaslara göre, yetkili organlar eliyle kullanır” der. Millet iradesine vurulacak
darbelerin yolları da belirlenmiş oldu bu sayede. Çünkü milletin dediği her ne
olursa olsun anayasanın koyduğu esaslara göre “YETKİLİ ORGANLAR” milletin iradesini istedikleri gibi kullanmaya
başladılar. Bu yol aynı zamanda MİLLETİN İRADESİNİ ele geçirmenin önünü de
açmış oldu. Milletin kahır ekseriyeti(%50-60-70-80-90) her şeyi isteyebilir.
Bunun hiçbir önemi yoktur. Çünkü “yetkili organlar” neleri uygun görürse onlar
olur .Aksi durumlarda birinci madde uygulanır. Ki birinci madde derki; YETKİLİ ORGANLAR NE DERSE O GEÇERLİDİR.
Bunu son 16 yıl içinden hep birlikte
yaşadığımız birkaç örnek ile anlatalım.
1-2004 yılında KAMU YÖNETİMİ TEMEL
YASASINI devrin Cumhurbaşkanı VETO etti. Halbuki bu yasa ile; Merkezi yönetim adalet, güvenlik, istihbarat, dış
politika, eğitim ve diyanet dışındaki sağlık, kültür, spor, çevre ve orman,
tarım ve köy işleri, sanayi, ticaret ve bayındırlık Bakanlığı görev ve
yetkilerini yerel yönetimlere bırakıyordu. Bu mu İKTİDAR OLMAK.
2-2008 yılında iktidarda olan AK PARTİ’ye laikliğe
aykırı odak olduğu gerekçesi ile kapatma davası açıldı. Davayı gören AYM sinin
11 üyesinden 10’u bu doğrultuda görüş bildirdi. Suçun cezası olarak kapatılma
değil de para cezası verildi. O tarihte laikliğe aykırı suçlar olarak kabul edilenlerin hepsi aradan geçen
10 yıllık sürede suç olmaktan çıktı. Bu mu MUKTEDİR OLMAK.
3-1980 den 2007 yılına kadar ( o günkü Sn.Ahmet
Necdet Sezer dahil) Cumhurbaşkanlığı seçim süreci aynı mevzuata göre yapıldı.
Lakin o tarihte 367 garabeti ile akamete
uğradı. Asıl yıkıcı darbeyi AYM ,367 garabetini kabul ederek verdi. Bu mu SİYASETEN İKTİDAR OLMAK.
4-27 Nisan e-muhtırasını veren Genelkurmay
Başkanlığı bu muhtırayı MUZ CUMHURİYETİNİN HÜKÜMETİNE Mİ YOKSA MEMURU OLDUĞU
T.C.HÜKÜMETİNE Mİ verdi?. Nerede DEMOKRATİK İKTİDAR?
5-Yine 2007 yılında dönemin Gn.Kurmay Başkanı “SÖZDE DEĞİL ÖZDE DEMOKRAT CUMHURBAŞKANI
SEÇİLSİN İSTERİZ” diye tehdit savurduğunda ,amiri olan HÜKÜMET MUKTEDİR
OLDUĞUNU GÖSTERİP GÖREVİNDEN ALABİLDİ Mİ?. Hani hükümet tek başına güçlü ve MUKTEDİRDİ.
6-11 Cumhurbaşkanı seçilen Sn.Abdullah GÜL’ün
BAŞÖRTÜLÜ EŞİ,eşini MİLLETVEKİLİ,BAŞBAKAN,DIŞİŞLERİ BAKANI iken MECLİS
LOCASINDAN izleyemedi. Bu nasıl bir MUKTEDİRLİKTİR?
7-Yine Başbakan Sn Rcep Tayyip ERDOĞAN’ın eşi Emine
hanım,GATA’da tedavi gören milletimizin çok sevdiği sanatçılardan rahmetli
Nejat UYGUR’u TSK nın vesayetçi yapısından dolayı başörtülü olduğu için ziyaret
edemedi.
Eeee hani GÜÇLÜ ve MUKTEDİR
HÜKÜMET?
8-2008 yılında 550 milletvekilinden 411 inin EVET
dediği baş örtüsü sorununu çözüm yasası, AYM ce iptal edildi. Bu mu MUKTEDİR MECLİS . Hükümet değil MECLİS bile muktedir olamadı.
9- *
Ergenekon & Balyoz Kumpası yapan Emniyet-Adliye-Medya gücü ile
*7 Şubat 2012 MİT krizini yapan bir gü
*17-25 Yargı darbesini yapan bir ADLİYE,
*TSK daki her iki amiral-generalden birinin FETÖ cü
olduğu TSK
*12-13.000 Hakim-savcının üçte biri FETÖ cü olan ADLİYE
*Millete ait Egemenliği kullanan tüm “YETKİLİ
ORGANLARI” ele geçirilmiş bir DEVLET.
*Hükümeti devirmeye yönelik yapılan her
eyleme destek veren bir MUHALEFET.
* 15 TEMMUZ TERÖRİST DARBE GİRİŞİMİNİ YAPABİLEN BİR
PARALEL DEVLET YAPILANMASININ OLDUĞU ÜLKE. *Bilinen-bilinmeyen uzayıp gidecek daha
bir çok olay ….
Bu şartlar altında
milletin oyları ile seçilmiş hükümet eden bir iktidarın olduğu doğrudur.1960
Anayasası ile Millet Egemenliğinin “YETKİLİ ORGANLAR“ tarafından önünün
kesildiği bir hükümetin MUKTEDİR olması
mümkün değildi. Sadece HÜKÜMET ettiği doğrudur. 16 Nisan 2017 de yapılan
referandum ile bu “YETKİLİ ORGANLAR” vesayeti hukuken son buldu.24 Haziran 2018
de yapılan CUMHURBAŞKANLIĞI ve MİLLETVEKİLLİĞİ seçimleri ile de FİİLEN de son
buldu. Artık YENİ SİSTEM-YENİ YÖNETİM.21.07.2018
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder