ÖNSÖZ
24 Haziran 2018 ,Aziz milletimizin siyasi hayatında ve binlerce yıllık kadim devlet geleneğimizde çok önemli bir dönüm günüdür. Tıpkı 29 Ekim
gibi, tıpkı 14 Mayıs gibi. İmparatorluktan Cumhuriyete geçtiğimiz son asırda
yaşadığımız çok önemli üç değişimden biridir. Orta Asya’dan Anadolu’ya
geldiğimiz 1071,çağ kapatıp çağ açtığımız 1453 ,Cihan Harbinden
Bağımsızlığımıza adım attığımız 1920.Tarihler önemli. O tarihlerde yaşamak daha
önemli. Lakin en önemlisi ise; bu çok özel günlerde dönüşümün bir parçası
olabilmektir. Dönüşümleri gerçekleştiren
kişi ve kurumlar; gördüklerini, yaşadıklarını,
yaptıklarını-yapamadıklarını vicdanlarına ve kurumsal kimliklerine yaraşır bir dürüstlükle kayıt altına almaları
ise tarihe karşı sorumluluklarıdır.
Nasıl ki her ailenin yaşadığı bir evi
var ise her milletin evi de yaşadığı topraklardır. Aileyi aile yapan evindeki
yaşam şekline kendilerinin karar vermesidir. Milletin evi olan “yaşadığı
toprakların” bağımsız bir devlet olabilmesi ise yaşam şekline kaderine geleceğine
karar verenin MİLLETİN KENDİSİ
OLMASIDIR. 1.5-2 asra yakın sandık
tecrübesi olan milletimiz ,yapılan her seçimde verdiği kararlar ile
yaşam şeklini ve geleceğini belirlerken bunu iyi OKUYAMAYAN SİYASİLER seçmeni cahil ve yetersiz gördü.İktidarı
sandık dışında arar oldu. Bu yüzdendir ki yazılarımın ağırlıklı kısmı SİYASİ PARTİLERİMİZİ ve SİYASİ HAYATIMIZ oldu.
24 Haziran 2018’e gelen sürecin son
düzlüğünü ise 2002 de başlayan AK PARTİ hükümetleri, 2007 yılındaki 367 krizi
ve e-muhtıra , vesayet odakları ile yapılan( Ergenekon-Balyoz kumpsları,7 Şubat
MİT krizi, 17-25 Aralık yargı kalkışması ve 15 Temmuz terörist darbe girişimi)
mücadeleler oluşturur.
Hükümet sistemimizin değiştiği 16
Nisan öncesi düşüncelerimi,24 Haziran 2018
seçimleri ile ilgili yazdıklarımı ve seçim sonrası değerlendirmelerimi
birer bölümde topladım. 2002-2018 seçim istatistiklerini ve özellikle de
facebook paylaşımlarımı ekler kısmına koydum.
Yaptığım bu çalışma bir
master-doktora tezi olmayıp bilimsel makaleler toplamı da hiç değil. Son
yıllarda yaşadığımız bu hızlı dönüşüm sürecinde aklımın, bilgimin ve vicdanımın sesi olarak ülkemizin iç dinamiklerine yönelik yaptığım
değerlendirmelerdir. Dış dinamikler ve çağın gerektirdiği değişimlerin de bu
sürecin önemli bir parçası olduğunu unutmamak gerekir. Sonuç olarak Değişimin
bir parçası olmak beni mutlu ettiği gibi günümüz ve geleceğimiz için bir “KELEBEK ETKİSİ” yapabilmek en büyük
dileğimdir.24.07.2018
Dr.Mustafa Naci YALÇINKAYA
doktormnaci@hotmail.com
0532 252 90 30
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder