27 Temmuz 2019 Cumartesi

E-23 HAZİRANDA SEÇMEN DEDİ Kİ…


E-23 HAZİRANDA  SEÇMEN DEDİ Kİ…

C.H.P.sine söylenenler;

*Seçimi kimin kazanacağının kararını ben veririm. Seçime katılanlar arasından en iyisini seçerim. En iyisi yok ise en az kötü olanı seçerim. Yeter ki ideolojik saplantılardan kurtulmak isteğini beyan et.
*Yapman-yaşaman gerekmez lakin mutlaka “DEĞERLERİME” saygı göster.
*Sadece eleştirerek-kötüleyerek seçim kazanılmaz. Mutlaka çözüm önerin olsun.
*Birleştirici olduğun zaman sana mührü veririm.
*Sandıklarda hile yapıldı diyeceğine sandığa sahip çık.
*31 Mart ile 23 Haziran arasında farklı bir söylemin olmadığı halde %10 oy farkının oluşması AK PARTİ’nin hatalarından olduğunu asla unutma. Başarıyı kendine mal etme. Öyle olsaydı 31 Martta bu kararı verirdim.

AK PARTİ’ye söylenenler;

*31 Martta İstanbul’un kahır ekseriyetini(39 da 25 ilçe) yönetmene onay verdim.
*25 Yıllık Büyükşehir yönetimi ile çok büyük hizmetler yaptın. Her zamanki desteğimi verdim. Aynı zamanda “bu ülkede muhalefet yok” söyleminin geçerliliği kalmadı diyen rakibine desteğimi gösterip dengeli bir oy verdim.
*Demokrasinin gereği yapılan siyasi yarışlardan her zaman millet kazanır. Ve yarışta rakibini küçümseme.
*31 Martta sandıklarda “SAKATLIK-OY ÇALMA “ olduğunu iddia ettin ve YSK da bunu doğru kabul edip seçimi tekrarlama kararı aldı.
*Lakin asıl sorun ise burada “senin sorumluluğun yokmuş gibi” benim kararımı yenileme istedin. Çünkü sen “SEÇİM İŞLERİNİ” iyi organize edip takip etmiş olsaydın seçim tekrarına ihtiyaç duyulmayacaktı.
*Ayrıca ““SAKATLIK-OY ÇALMA “ iddiana öncelikle sen tüm hücrelerinle inanmadın. Mesela bir yangın olduğunda bunu haber verenin ruh halini-mimiklerini-vücut dilini düşün bir de senin haber veriş şeklini düşün. Senin tam manası ile inanmadığın bir olaya ben niye inanayım ki?
*İstanbul Büyükşehir başkanlığını sen yaptığın hataların ile kaybettin.
*Beni “ikna edebileceğin haklı bir gerekçen yok ise” İRADEMİ sorgulatmam.
*Hepimize AKADEMİK DERS niteliğinde sonuçları olan bir seçim yaşadık.

SONUÇ;
Son olarak Sn.Ekrem İmamoğlu ve AK PARTİ’nin özellikle Büyükşehri  kaybettiği hususu hakkında düşüncelerimi özetlemek isterim.
Sn.Ekrem İMAMOĞLU; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı
Öncelikle tebrik eder ve başarılar dilerim. Seçildiği makam dünyanın bir çok ülke nüfus ve coğrafyasından büyük bir şehrin yönetim koltuğudur. Bu koltuğa seçilirken bir çok kesimin desteğini alarak seçildi.
İstanbul gibi büyük bir şehri yönetmenin kolay olmadığını en iyi Sn.Başkan biliyor olmalı. Lakin yaptığı konuşmalar ve söylemleri öyle olmadığını düşündürüyor. Çok güçlü bir mutfağa ihtiyacı olduğu kesin. Lakin bu mutfak tanımını yaparken antikrot ve patlıcan musakka muhabbetine girecek olursa vay İstanbulluların haline.
Sn.Başkan’ın siyasi geçmişi; Muhafazakar bir aile, çocukluk ve gençlik yılları MHP,daha sonra ANAP ve 2008’den sonra CHP. Bu siyasi yol kendisi ile beraber yürüyen güçlü bir kadro oluşturmaz.31 Mart öncesi seçim çalışmalarında BİZ kelimesinden çok çok fazla BEN kelimesini kullandı. Halbuki İstanbul seçimlerde gördük ki başarı ekip-kadro ile oluyor. Çok güçlü bir EKİBİ OLMALI.
Sn.Başkan çok iyi UMUT pazarlaması yaptı. Ama artık icraat zamanı geldi. Başkanı “O” makama taşıyanlar emeklerinin-oylarının karşılığını isteyecek. Ülkemizin siyasi realitesi bu. Aynı şeyi(makam-koltuk-ihale-hizmet-yatırım vs vs) talep eden birden fazla kişi-kurum olunca BAŞKANLIK becerisini göreceğiz.
Sn.Başkan için kişisel ön görüm şudur; İlk 6 ay yol haritasının ilk adımlarını görmüş oluruz.2. yıl bitiminde ya güçlü bir CUMHURBAŞKANI adayı ya da 1989 tekrarı. Tahminim 1989 tekrarı olacak. Çünkü;
1980 li yıllarda BANKER YALÇIN-KASTELLİ  adının ön plana çıktığı ve kısa sürede çok para kazanma UMUDU büyük bir hüsranla sonlandı.2000 li yıllarda ise JET FADIL vardı. Otelcilik-inşaat-konut sektörü ile yine milletin UMUTLARINI kullanarak “İMZA” adı ile yerli otomobil töreni bile yapmıştı. Sonuç ,malum. Sn E.İmamoğlu’da CHP nin 25 yıllık İKTİDAR UMUDU etrafına tüm muhalefeti birleştirmeyi başararak 23 Haziranda İstanbul Büyükşehir Başkanlığını kazandı. UMUD; akıl-ilim ve güçlü bir kadro ile beslenemez ise sonu hüsran olur. Keşke yanılan ben olsam.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder