E-23 HAZİRANDA SEÇMEN DEDİ
Kİ…
C.H.P.sine
söylenenler;
*Seçimi kimin kazanacağının kararını
ben veririm. Seçime katılanlar arasından en iyisini seçerim. En iyisi yok ise
en az kötü olanı seçerim. Yeter ki ideolojik saplantılardan kurtulmak isteğini
beyan et.
*Yapman-yaşaman gerekmez lakin mutlaka
“DEĞERLERİME” saygı göster.
*Sadece eleştirerek-kötüleyerek seçim
kazanılmaz. Mutlaka çözüm önerin olsun.
*Birleştirici olduğun zaman sana mührü
veririm.
*Sandıklarda hile yapıldı diyeceğine
sandığa sahip çık.
*31 Mart ile 23 Haziran arasında farklı
bir söylemin olmadığı halde %10 oy farkının oluşması AK PARTİ’nin hatalarından
olduğunu asla unutma. Başarıyı kendine mal etme. Öyle olsaydı 31 Martta bu
kararı verirdim.
AK PARTİ’ye
söylenenler;
*31 Martta İstanbul’un kahır
ekseriyetini(39 da 25 ilçe) yönetmene onay verdim.
*25 Yıllık Büyükşehir yönetimi ile çok
büyük hizmetler yaptın. Her zamanki desteğimi verdim. Aynı zamanda “bu ülkede
muhalefet yok” söyleminin geçerliliği kalmadı diyen rakibine desteğimi gösterip
dengeli bir oy verdim.
*Demokrasinin gereği yapılan siyasi
yarışlardan her zaman millet kazanır. Ve yarışta rakibini küçümseme.
*31 Martta sandıklarda “SAKATLIK-OY
ÇALMA “ olduğunu iddia ettin ve YSK da bunu doğru kabul edip seçimi tekrarlama
kararı aldı.
*Lakin asıl sorun ise burada “senin
sorumluluğun yokmuş gibi” benim kararımı yenileme istedin. Çünkü sen “SEÇİM
İŞLERİNİ” iyi organize edip takip etmiş olsaydın seçim tekrarına ihtiyaç
duyulmayacaktı.
*Ayrıca ““SAKATLIK-OY ÇALMA “ iddiana
öncelikle sen tüm hücrelerinle inanmadın. Mesela bir yangın olduğunda bunu
haber verenin ruh halini-mimiklerini-vücut dilini düşün bir de senin haber
veriş şeklini düşün. Senin tam manası ile inanmadığın bir olaya ben niye
inanayım ki?
*İstanbul Büyükşehir başkanlığını sen
yaptığın hataların ile kaybettin.
*Beni “ikna edebileceğin haklı bir
gerekçen yok ise” İRADEMİ sorgulatmam.
*Hepimize AKADEMİK DERS niteliğinde
sonuçları olan bir seçim yaşadık.
SONUÇ;
Son olarak Sn.Ekrem İmamoğlu ve AK PARTİ’nin özellikle
Büyükşehri kaybettiği hususu hakkında
düşüncelerimi özetlemek isterim.
Sn.Ekrem İMAMOĞLU; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı
Öncelikle tebrik eder ve başarılar dilerim. Seçildiği makam
dünyanın bir çok ülke nüfus ve coğrafyasından büyük bir şehrin yönetim
koltuğudur. Bu koltuğa seçilirken bir çok kesimin desteğini alarak seçildi.
İstanbul gibi büyük bir şehri yönetmenin kolay olmadığını en iyi
Sn.Başkan biliyor olmalı. Lakin yaptığı konuşmalar ve söylemleri öyle
olmadığını düşündürüyor. Çok güçlü bir mutfağa ihtiyacı olduğu kesin. Lakin bu
mutfak tanımını yaparken antikrot ve patlıcan musakka muhabbetine girecek
olursa vay İstanbulluların haline.
Sn.Başkan’ın siyasi geçmişi; Muhafazakar bir aile, çocukluk ve
gençlik yılları MHP,daha sonra ANAP ve 2008’den sonra CHP. Bu siyasi yol
kendisi ile beraber yürüyen güçlü bir kadro oluşturmaz.31 Mart öncesi seçim
çalışmalarında BİZ kelimesinden çok çok fazla BEN kelimesini kullandı. Halbuki
İstanbul seçimlerde gördük ki başarı ekip-kadro ile oluyor. Çok güçlü bir EKİBİ
OLMALI.
Sn.Başkan çok iyi UMUT pazarlaması yaptı. Ama artık icraat
zamanı geldi. Başkanı “O” makama taşıyanlar emeklerinin-oylarının karşılığını
isteyecek. Ülkemizin siyasi realitesi bu. Aynı
şeyi(makam-koltuk-ihale-hizmet-yatırım vs vs) talep eden birden fazla
kişi-kurum olunca BAŞKANLIK becerisini göreceğiz.
Sn.Başkan için kişisel ön görüm şudur; İlk 6 ay yol haritasının
ilk adımlarını görmüş oluruz.2. yıl bitiminde ya güçlü bir CUMHURBAŞKANI adayı
ya da 1989 tekrarı. Tahminim 1989 tekrarı olacak. Çünkü;
1980 li yıllarda BANKER YALÇIN-KASTELLİ adının ön plana çıktığı ve kısa sürede çok
para kazanma UMUDU büyük bir hüsranla sonlandı.2000 li yıllarda ise JET FADIL
vardı. Otelcilik-inşaat-konut sektörü ile yine milletin UMUTLARINI kullanarak
“İMZA” adı ile yerli otomobil töreni bile yapmıştı. Sonuç ,malum. Sn E.İmamoğlu’da
CHP nin 25 yıllık İKTİDAR UMUDU etrafına tüm muhalefeti birleştirmeyi başararak
23 Haziranda İstanbul Büyükşehir Başkanlığını kazandı. UMUD; akıl-ilim ve güçlü
bir kadro ile beslenemez ise sonu hüsran olur. Keşke yanılan ben olsam.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder